Öncelikle herkese merhaba, bugün sizlere Ankara daki yolculuğumuzu anlatacağım.
O gün okulda büyük bir heyecan vardı,
Sınıfımıza rehber öğretmenin girmesiyle Ankaraya gidecek öğrencilerin büyük bir heyecan içerisinde ayağa kalkması bir oldu.
Tabiki gezi ücretli olduğu için herkes gelemeyecekti.
Şöyle bir şey var ki, bende annemi ikna edeceğim derken neredeyse tımarhaneye yatacaktım neyse
bunları geçelim.
Rehber öğretmen ''Ankara gezisine gidecek olan öğrenciler benimle 3D salonuna gelsin''dedi.
Ben ve benle beraber gidecek birkaç arkadaşım kalktı ve 3Dye gittik.
Geziyle ilgili bilgi veriliyordu.
Mademse kimliklerimizi de getirmemiz gerekiyormuş.
Ellerimize büyük harflerle '' KİMLİK'' yazdılar.
Ve bu seferde Ankaraya gelecek öğrenciler grubu rehberlik odasına gidip hangi arkaşlarıyla otel odasında kalacağını yazdırıyordu,tabiki bende vardım.
Bu arada otelde kalacaktık.
Neyse..........
Sonunda öğrencilerin iple çektiği büyük gün geldide çattı.
O gece otobüsler saat 00:00'de hareket edeceği için saat 23:00'e kadar uyanıktık.
Bavullar hazırlandı giyisiler giyildi .
Otobüsler bizim okulda hareket edeceği için okula gece saat 23:45'te Ankara gezisi grubu okuldaydı tabiki bende.
SAAT SONUNDA 00:00 olmuştu.
Ailelerimizle vedalaştık, çok üzgünlerdi oysaki biz sadece 2 günlüğüne gidecektik.
Neyse otobüsler hareket etti son iki günün son fotoğrafları çekildi ve işte başladı o işte bir zamanlar okulla Ankaraya gittik diyeceğimiz saniyeler.
Birkaç defa molalar verdik eğlenceli geçti.
8 saat süren yolculuk saatler sonra bir kahvaltı mekanında sona erdi
Kahvaltı tabakları havada uçuyordu ki bi baktık ki tekrar otobüsteyiz.
Bu sefer ki istikamet ANITKABİRDİ.
Otele uğramadan Anıtkabir' e gitmemiz biraz garip oldu gine de başımızın çaresine bakmamız pek zor olmadı.
Anıtkabiri gezdirip tanıtan bir rehberimiz vardı bizi test etmek için sorular soruyordu.
Anıtkabir yolculuğumuz 2-3 saat sürdü güzel geçmişti zorlayıcı olmasına rağmen.
Sonunda otele gitmeyi iple çeken öğrenciler kara göründüğünde sevinçten bağırmaya başladılar .
Böyle yapmakta ki haklılık dereceleri o kadar fazlaydı ki.
Çünkü saatlerce yolculuk üzerine hiç dinlenmeden ve valizleri otele bırakmadan Anıtkabire gitmiştik dolayısı ile kelimenin tam anlamı ile otele vardığımızda grupça BİTİKTİK.
O kadar yorulmuştuk ki hemen gece oluvermiş, tıkabasa bir akşam yemeğinden sonra en yakın arkadaşlar olarak telefondan birşeyler izledik.
Gecenin yorgunluğunu iyi bir duşla atlatabileceğimizi düşünen biz, sıra sıra küvvetin tadını yaşadık ,
sonra mışıl mışıl uyuyuvermişiz.
Sonraki gün yine gezip tozduk,1.,2.,3.,TBMM yi gezen grup yine bitikti TBMM ile kalmayan biz bu sefer ise gerçekten PEMBE KÖŞK E gittik İsmet İnönü 'nün hayatını anladık.
Yetinmeyip İsmet İnönü'nün bizden dinç olan 84 yaşındaki ÖZDEN İNÖNÜ TOKER ile ciddi ciddi tanışıp fotoğraf çekildiğimize daha inanamadan yine pembe köşk te olan bir kısımı gezdik.
Bu seferde pembe köşk ün rehberi geldi ve bize o zamanlara ait tarihi eserler gösterdi.
Hatta İstiklal Madalyası nı bile gördük.
Tekrardan otele uğrayıp gece ettik yemekten sonra süpermarkete gidip alışveriş yaptık tabiki evden çıkmadan önce aldığımız kendi paralarımızla, alışverişten sonra otele gidip, uyuduk sabah erken kalkmak zorundaydık çünkü yolculuğumuz vardı.
Bu sefer ise müzeler önümüzde diziliydi değişik müzelere gittik gerçek insan iskeleti gördük.
Gecemiz eğlenceli geçti her zamanki gibi.
sabahın 07:30 unda kalktık otel odasına veda edip bu sefer de GÜYA....Ankaranın en iyi iskendercisi olan iskenderciye gidip tanesi 20 TL olan iskenderleri yedik.
Bizim orada ise bundan 1000 kat güzel yapıyorlar.
Acaba Ankaradaki o iskenderi yiyipte gerçekten doyan kaç kişi vardır.
Neyse......
Valizlerle beraber yolculuğa devam ettik .......
SON kez Ankarada Adana Kebap yiyip, 8 saat sonra yani gecenin 00:00 sinde Adanaya vardık.
Rehber öğretmenler ve bu gezide görevli olan elemanlar ailelerimize haber verip yolculuğumuzun son bulacağı konumu söylediler.
Otobüs yolculuğumuz herkesin orada olduğu öğrenilip sonra ise kimlikler dağıtıldıktan sonra sonunda konumun atıldığı yerde sona erdi, bizi bekleyen ailelerimizle güle oynaya evimize döndük........
UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR......
EĞER BEĞENDİYSENİZ YENİ GELECEK YAZILARIMIZI OKUYUN....
SAYFAMIZI TAKİPTE KALIN......
Ben Ecem Özcan , Yaşadıklarımı ,gördüklerimi , öğrendiklerimi , çevremi ,okulumu ve tüm bildiklerimi paylaşmak için buradayım.
10 Ocak 2018 Çarşamba
9 Ocak 2018 Salı
TARLADAKİ BİBER HİKAYEMİZ
Öncelikle, herkese merhaba....
Bugün sizlere babamın yakın öğretmen arkadaşı olan Methiye Teyzenin eşi osman amcanın bir sürü kocaman tarlası var.
Tarlaları gerçekten çok büyük.
Biz osman amcanın biber tarlasına gittik, çok güzel geçti.
Şöyle bir şey var ki, dayanamayıp biberleri toplamaya dalmışız.
Böyle devam edip gitmiş, farkında bile olmamışız .
Biberler kilolarca birikip gitmiş.
Sonunda sıcaktan yandığımızda farkına varmışız.
Fazlaca toplamışız poşetlerce.
En son vedalaşıp, Karaisalıdan Adanaya doğru yola koyulduk.....
Eve döndüğümüzde biberleri önce farklı türlerinden ayırmaya başladık.
Sonra ise, yukarı kısımda ki saplarını ayıklamaya uğraştık.....
İşlem bittikten sonra ise, hepimiz bitmiştik......
UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR.....
EĞER BEĞENDİYSENİZ,SAYFAMIZA GELECEK YENİ GÖNDERİLERİMİZİ TAKİPTE KALIN....
Bugün sizlere babamın yakın öğretmen arkadaşı olan Methiye Teyzenin eşi osman amcanın bir sürü kocaman tarlası var.
Tarlaları gerçekten çok büyük.
Biz osman amcanın biber tarlasına gittik, çok güzel geçti.
Şöyle bir şey var ki, dayanamayıp biberleri toplamaya dalmışız.
Böyle devam edip gitmiş, farkında bile olmamışız .
Biberler kilolarca birikip gitmiş.
Sonunda sıcaktan yandığımızda farkına varmışız.
Fazlaca toplamışız poşetlerce.
En son vedalaşıp, Karaisalıdan Adanaya doğru yola koyulduk.....
Eve döndüğümüzde biberleri önce farklı türlerinden ayırmaya başladık.
Sonra ise, yukarı kısımda ki saplarını ayıklamaya uğraştık.....
İşlem bittikten sonra ise, hepimiz bitmiştik......
UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR.....
EĞER BEĞENDİYSENİZ,SAYFAMIZA GELECEK YENİ GÖNDERİLERİMİZİ TAKİPTE KALIN....
8 Ocak 2018 Pazartesi
YÜZME HİKAYEMİZ
ÖNCELİKLE ,herkese merhaba, yeni bir maceradayız . şu anda 3.sınıf öğrencisi olan ben yani ECEM yüzmeyi öğrenebilmek için kız kardeşim ceren ile beraber kursa başlamaya karar verdik. ÇÜNKÜ: Yüzmeyi seviyoruz ama bir türlü beceremiyoruz.Artık buna bir son vermeye karar veriyoruz, ve her gün 1 saat olacak şekilde 8 gün boyunca yüksek çabalar sarfederek az da olsa yüze biliyorduk.Bu seviyenin yeterli olmadığını düşünen annemiz ve babamız bizi bir tur daha yüzmeye yazdırdı.Bu bize sürpriz oldu. Çok mutlu olduk, ve çok kısa süre sonra 2. turumuza başladık.Yüzmeyi artık öğrenmiştik.Artık tarile gittiğimizde yanımızda simit getirmemize gerek yok! UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR....... EĞER BEĞENDİYSENİZ SAYFAMIZI TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN.......
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)