26 Şubat 2017 Pazar

Bahçemizin ön tarafında açmış olan sarı çiçeğin serüveni

Çiçekler doğanın süsleridirler, çiçeklerin bazıları mevsimlik, bazıları ise yıl boyunca açarlar , hikayesini anlatacağım çiçek ise pek nadir bulunan ve mevsimlik açan bir çiçektir.

Biz bahçemizde çiçek büyütmeye korkarız Daha doğrusu babam korkar, çünkü annem , ben ve kardeşim çiçekleri her zaman koparırız. Babam bu yüzden bahçeye çiçek dikmez. Ama son zamanlarda Annem hariç ben ve kardeşim çiçekleri kopar mamaya başladık Babam da bahçemize Nergis dikti. Şu yakın zamanlarda açtı nergisler hem beyaz hem de sarı renklerde Nergislerimiz var.
Beyaz Nergislerimiz daha önce büyüdüğü için onlar artık sormaya başladılar ve bu yüzden kopartıp şekerli suya koydum. Sonra da sarı nergisler açmaya başladı. Onlar da beyazlar kadar güzeller ve şu an bahçemizde sarı nergisler açmış durumda. Nergisler bahçemizi çok güzelleştirdi biz çiçekleri çok seviyoruz.  Umarım babam bundan sonra bahçemize daha renkli , daha çeşitli çiçekler diker ve biz de onlara sularız , bakarız ve gübre dökeriz bahçemizde evimiz de güzelleşir.




Başarı kartı nedir, Neden verilir,Başarı kartı Örneği

Başarı kartı nedir, Neden verilir?
Başarı kartımın hikayesi: Ben şu anda 4. sınıfta okumaktayım ama ben bu yanda görmüş olduğunuz başarı kartını üçüncü sınıfta kazandım. Öğretmenimiz birinci sınıftan itibaren bize kaynak kitaplar vermeye başlamıştı , birinci sınıfta ikinci sınıfta ve üçüncü sınıfta öğretmenimiz bize sürekli kaynak kitaplar vermekteydi.
Ancak öğretmenimizin bu uygulaması dördüncü sınıftan itibaren Milli Eğitim'in vermiş olduğu "kaynak kitap 
önerme yasağı" yüzünden öğretmenimiz artık bize kaynak kitap verememekte ve önerilmemektedir.  Bu yüzden öğretmenimiz kaynak kitaplarımızı kendimizin inanmasını söyledi. Ancak üçüncü sınıfta vermiş olduğu kaynakları bitirdiğim için bana ve herkes için de hazırlamış olduğu, özel olarak tasarlanan bu başarı kartlarını verdi.
Bana ait olan başarı kartını da öğretmenim bana da verdi ve ben bu yüzden çok mutlu oldum. Başarı kartımı eve getirdiğinde herkes çok sevindi ve beni tebrik etti. Bu başarı kartı benim ilkokul hayatımın önemli anılarında biridir. Herkesin bu ve bunun gibi başarı ödülleri yani simgesel ödülleri almasını çok isterim. 

Herkese başarı dolu yıllar ve çalışmalar dilerim
Ecem Özcan

22 Şubat 2017 Çarşamba

Babamın kişisel özellikleri nelerdir, Babam nasıl bir kişiliğe sahiptir ?

Babamın kişisel özellikleri nelerdir
Babamın sahip olduğu özellikler o kadar çoktur ki nasıl yazacağımı bilemiyorum.
Şimdi sadece fotoğrafını yayınlıyorum bu adamla ilgili özellikleri kısa süre sonra yazacağım.
Çünkü onun özelliklerini saymak o kadar kolay değildir.
                                                                 İşte Babam
Bu Adam Benim Babam
İşte Babamın Bazı özellikleri
Babamın özellikleri:  Öncelikle merhaba babamın özelliklerinin saymak gerekirse babam oldukça sinirli biridir.
Yönetkendir ,yani her şeyi kendisi yönetmeye çalışıyor. Annemle çok yatmam ama babamdan her gün mutlaka uyurum. Babam gözlüklüdür , en çok kangal köpeğini sever , son zamanlarda biraz göbeği çıkmaya başladı. Babam sürekli bilgisayarın başında oturmaktan usanmayan , güler yüzlü de pek sayılmayan , kızlarını ve eşini seven bir babadır.

Babamın bilgisayarın başında oturmasının nedenlerinin başında biz geliriz. Çünkü internet sitelerine yazı yazar bizim geleceğimizi garanti altına almak için babam bize şunu söyler: İnternet siteleri gelecektir size kalacak, bunlardan kazanılacak paralarda sizin olacak. Ben onun için bu kadar uğraşıyorum.

Babam aynı zamanda çok tatlı bir adamdır. 

Bizi çok sever , bizim her istediğimizi alır , her oyuncak istediğimizde , ayakkabı kıyafet ya da okul eşyası istediğimizde hiç üşenmeden gider bize alır.
Beraber oynarız , akşamları genellikle boğuşuruz ,babam bazen bize kızsa da o adam benim babam.

17 Şubat 2017 Cuma

Bir çocuğun yaşadığı hastane macerası ve hastalıkla mücadelesi

                                                    Bir Haftanın Anatomisi
Bugün hafta sonu , okula gitmiyorum. Sabah geç saatlere kadar uyuyabilme şansım var ancak gece yarısından sonra kardeşim hastalandı , kusmaya başladı sürekli.
Sabırsızlıkla havanın biraz aydınlanmasını bekledik. Acile yani kardeşimi doktora götürmek için.  nihayet hava biraz aydınlanmaya başladı. Saat sabah 6 buçukta kalktım üzerimizi giyindik ve evimize yakın olan bir hastanenin acil servisine kardeşimin götürdük.
Kardeşim sürekli kusuyordu. Hastanenin acil servisine girdiğiniz anda da kustu. Doktor görür görmez hiç muayene etmeye gerek görmeden hemen yatırılması ve serum takılması gerektiğini söyledi. Biz de doktorun söylediğini hemen yaptık. Kardeşim yatırıldı ve serumu taktın aynı zamanda bazı tahlillerinde yapılması gerekiyordu tahlillerde yapıldı.

Çıkan tahlil sonuçlarında bir şey çıkmadı. Ancak doktor herhangi bir şey olması halinde 2-3 gün içerisinde çıkmayabileceğini söyledi. Ve kardeşimin serumu bitti. Kardeşim Biraz rahatlamıştı ve dönüp eve geldik.
Kardeşim iki gün sanki biraz iyileşir gibi oldu ama üçüncü gün yine kötüleşmeye başladı. Kardeşimi tekrar başka bir hastaneye götürdük orada bazı tahliller yapıldı. Doktor, yatırılması gerektiğini ve bu hastanede olanakların olmadığını söyledi , bizi büyük bir hastaneye sevk etti biz büyük hastaneye gittik.
Gittiğimiz büyük hastanede doktor kardeşimi muayene etti ve yatırılması gerektiğini söyledi ancak hastanede boş yer olmadığını , biraz beklememizi söyledi. Biraz bekledik ancak hastanede boş yer bulunamadı ve bize acil serviste yatırılması gerektiğini ifade etti. Biz de kardeşimi aldık acil servise gittik ve acil serviste boş bir yatak bulduk orada yatırdık.
Daha önce gittiğimiz hastanede bir serum takmışlardı kardeşime. Burada da iki tane kocaman serum taktılar aynı zamanda yine tahliller yapıldı bu seferki tahlillerde Dr. kardeşimin Rota virüsü kaptığını söyledi bunun da tehlikeli bir durum olduğunu mutlaka iyi bir tedavi gerektiğini ifade etti.
Kardeşimin serumları o kadar büyüktü ki gece yarısına kadar ancak bitti. Gece yarısından sonra evimize ancak gelebildik.

Bu arada kardeşimin hastalandığı , yani hastaneye yatırdığımız gün İkimizinde diş doktorunda randevumuz vardı. Kardeşim hastalandığı için randevusuna gidemedi ancak babam beni randevuya götürdü. Tabii kardeşim bu arada hastanede yatıyordu.

Diş doktoruna gittik diş doktoru bir değişimin çürük olduğunu söyledi ve hemen orada dişime dolgu yaptılar. Dişçide İşim bittikten sonra tekrar hastaneye kardeşimin yattığı hastaneye döndük ve Kardeşimi alıp eve geldik.
Hastanedeki maceramızın tam bittiğini sevinmişken bu sefer akşama doğru ben rahatsızlanmaya başladım. Vücudumun her tarafı ağrımaya başladı. Ateşim çıktı ve karnım ağrımaya başladı sanki kardeşimden Virüs kapmış gibi bir his doğdu içime.
Bu durum birkaç saat böyle devam etti. Daha sonra kardeşimin hastalığının aynısı olduğunu fark ettik ve aynı şekilde benim de tedavimi yapmaya başladık. Ben şimdi biraz yavaş yavaş düzelmeye başladım ancak şuanda o kadar halsizim ki çünkü iki gündür sürekli sıvı kaybediyorum karnım ağrıyor ve ishal olmuşum.

Babam öğretmen olduğu için bugün okulda dersi yoktu evde kaldı. Onun için bugün babam bize baktı. Babam bana çok iyi baktı. Babamın söylediği her şeyi yaptım hazırladığı her şeyi iyiydim ve içtim Onun için hızla düzelmeye başladım.
Şimdi akşam oldu saat sekiz annem de işten geldi. Ben daha da iyiyim, umarım bundan sonra ailemizden kimse hastalanmaz biz de daha mutlu bir şekilde yaşar ve hastane maceraları anlatmak zorunda kalmam.
Bir sonraki maceramızda buluşmak üzere sağlıkla kalın.

Ecem Özcan

11 Şubat 2017 Cumartesi

Bir Muhabbet Kuşunun Hikayesi,Hıdır ve Limonun Hikayesi

Muhabbet kuşunun hikayesi 
Hikayesini anlatacağım kuş bir muhabbet kuşudur ve kuşumuzun adı Hıdır. Biz hıdırı Anne annem gillere gittiğiniz zaman aldık. O bir muhabbet kuşudur. Mavi tüylü , ela gözlü ve gri kanatları vardır. Onun burnu bir muhabbet kuşunun burnuna göre daha büyük olduğunu düşündüğümüz için ben ona "burun kurban" derim.
Biz Hıdır'ı aldığımız zaman Hıdır daha yavruydu bu yüzden bize çabuk alıştı. Aldığımızdan yaklaşık 7-8 ay sonra Hıdır bir sakatlık geçirdi. Neden mi?  Sakatlık geçirdi hemen anlatayım. Çünkü onu serbest bıraktığımızda koltuğun üstüne konmuş ve kardeşini Ceren yanlışlıkla ayağına oturmuştu.
Kardeşim Ceren'in sakatladığı muhabbet kuşu Hıdır yaklaşık bir hafta tek ayağının üstüne dolaşarak yaşadı . Neyse ki Hıdır artık iyileşti ve şimdi eskisinden daha da iyi.


Bu arada söylemem gereken başka bir şey var O da Hıdır'ın artık bir sevgilisinin olduğu sevgilisinin adı kiminize göre Safinaz, Kimimiz Kadın diyor ama onun asıl adı limo'dur ve Hıdır'ın karısıdır. Hıdır'ın son zamanlarda çok Yalnızlık çekmeye başladığını gördük poposunu bezlere sürmeye başladı, çok acıdık Bizde petshopta yeni bir muhabbet kuşu almaya karar verdik. Bu bir dişi kuş olacaktı. Gittik ve aldık.

Limon yani Safinaz eski kocasından ayrılmış de bu yüzden gergindi. Hem de çok gergindi. O da sarı yeşil tüylüydü siyah gözlü ve pembe burunluydu. Ben Hıdır'ın hikâyesinde hıdırı anlatırken ona koca burunlu dur dedim ama bunu dediğine pişman oldum. Çünkü Safinaz'ın Yani dişi muhabbet kuşunun burnu daha da kocamandı ve daha sivri gagası vardır. Bir gagaladığı zaman insanın elini deler. Yumurtlasın diye bir de kulübe aldık. Son zamanlarda hep kulübenin içine girmeye ve taşlarla doldurmaya başladı.Biz de kendisine daha güzel bir yuva yapsın diye peçete koyduk ama peçeteyi beğenmedi ve dışarı attı. Bizde işe yaramayan bir bez koyduk onu beğendi ve yuvasına koydu ve bu arada kulübenin kapısından bakar. Hıdır da gider Onu öper öper ,öper de öptüğünde ondan Sürekli dayak yer.

 bu anlattığım Safinaz'ın hikayesiydi.

10 Şubat 2017 Cuma

Annem Annem Adlı şiir Ecem Özcan'ın Annesine Yazdığı şiir

Annemi İş gezisi
Annem iş gezisi için Ankara'ya gitti. Ben , Kardeşim Ceren ve Babam evde yalnız kaldık. O gece babamla beraber yattık üçümüz, aslında çok da kötü değildi eğlendik. Babamla oyunlar oynadık, babam bize istediğimiz şeyleri aldı. Aslında babamın da bize iyi baktığını anladık. 
Anne bir gün sonra döneceği için fazla üzülmedik. Annemin geleceği akşam onu almaya üçümüz beraber gittik. Ama annemi almaya gitmeden önce evin her yerini süsledik. Resimler yaptık. Şiirler yazdık. Sonra annemin geliş saati geldi. Babam ben ve kardeşim arabamızla annemi almaya gittik. (Çukurova Belediyesinin Önüne) Ve sonunda annemin arabası geldi. Hemen ,arabaya bindi annem ona sarıldık, çok yumuydu. 
Evde onu sürprizler bekliyordu. Evdeki hazırlığı görünce çok sevindi.
İşte annem için yazdığım şiir
  

                                                                ANNEM ANNEM

                                                                               "Annem annem " sevdim seni

Gitmeseydin uzun yol Ankara'ya

"Annem annem" sevdim seni
Unutur muydun bilmem ama
Unutmamıştık seni

"Annem annem" gül annem bir
Geldin mi yanımıza gitme bir daha

"Annem annem" geleceksen gel 
Bizim kollarımıza
             Ecem Özcan






Bu resimi de annem giderken duygularımızı dile getirmek için yaptım.Resimdekiler ben, kardeşim Ceren ve babam